Daha önce de gitmiş dolaşmıştım yıkık ve yorgun yapının harab olmuş taşları arasında. Ancak bu kez, aşağıda yer alan alıntı yazılarda da anılan tiyatro ile ilgili çalışmaların varlığı haberi beni heyecanlandırdığı için bir kez daha ziyaret ettim bu ay mekanı. Sanırım gelen gidenden utanmış olmalılar ki yetkililer girişte yeralan 'çalışma devam ediyor, girmek yasaktır' yazısını halen kaldırmamışlar. Ne bir çalışma, ne de bir görevliye rastalamak mümkün mekanda. 'taş olsa ağlar' dedikleri bu olsa gerek. Kulak kesilip gerçekten dinlediğinizde İznik'in bu kimbilir nelere şahitlik etmiş önemli mirasının her bir taşının ilgisizlikten ağladığını hissedebiliyorsunuz adeta. Aslında en doğru sözü ve durum özetini, tiyatronun sahne bölümünün hemen ardından geçen yolda bulduğumuz yavru kediyi severken yanımıza yaklaşan tatlı dilli ihtiyar bir amca dile getiriyor; "buralar da memleketin her bir yanı da cennet aslında. Ama gel gör ki insanımızda iş yok" ve asırlık eserin taşları üzerine sprey boya ile çizilen kalpler, duvar yazıları haksız olmadığını gösteriyor bize bu sözün. - Atakan Atasoy
Tiyatronun yorgun taşları arasında çınlayan tek ses oldu o gün bu sevimli yavru kedi. |
Kulak kesilip gerçekten dinlediğinizde İznik'in bu kimbilir nelere şahitlik etmiş önemli mirasının her bir taşının ilgisizlikten ağladığını hissedebiliyorsunuz
Daha önce de gitmiş dolaşmıştım yıkık ve yorgun yapının harab olmuş taşları arasında. Ancak bu kez, aşağıda yer alan alıntı yazılarda da anılan tiyatro ile ilgili çalışmaların varlığı haberi beni heyecanlandırdığı için bir kez daha ziyaret ettim bu ay mekanı. Sanırım gelen gidenden utanmış olmalılar ki yetkililer girişte yeralan 'çalışma devam ediyor, girmek yasaktır' yazısını halen kaldırmamışlar. Ne bir çalışma, ne de bir görevliye rastalamak mümkün mekanda. 'taş olsa ağlar' dedikleri bu olsa gerek. Kulak kesilip gerçekten dinlediğinizde İznik'in bu kimbilir nelere şahitlik etmiş önemli mirasının her bir taşının ilgisizlikten ağladığını hissedebiliyorsunuz adeta. Aslında en doğru sözü ve durum özetini, tiyatronun sahne bölümünün hemen ardından geçen yolda bulduğumuz yavru kediyi severken yanımıza yaklaşan tatlı dilli ihtiyar bir amca dile getiriyor; "buralar da memleketin her bir yanı da cennet aslında. Ama gel gör ki insanımızda iş yok" ve asırlık eserin taşları üzerine sprey boya ile çizilen kalpler, duvar yazıları haksız olmadığını gösteriyor bize bu sözün. - Atakan Atasoy
Milattan sonra 8. yüzyılda İslam Ordularının kuşatması nedeniyle taşları sökülerek surların güçlendirilmesinde kullanılan Marmara Bölgesi’nin en ihtişamlı ve yoğun seyirci imkânına sahip İznik Antik Roma Tiyatrosu ilgi bekliyor.
İznik Antik Tiyatrosu şehrin güneybatısında, göl kıyısı eli Yenişehir kapı arasında geniş bir alana inşa edilmiş. Kuzeybatı Anadolu'nun ayakta kalan ve en görkemli arkeolojik yapıtı olan tiyatro, Roma İmparatoru Trajanus döneminde M.S. 111-12 yılları arasında Bithynia Prokonsülü (Valisi) Plinius'un çabalarıyla yapılmış. Antalya Side Tiyatrosu gibi düz araziye yapılmış nadir ve görkemli yapı, 24 beşik ve 7 trapozoid tonozlu mekanların üzerinde yükselmekte. Tiyatronun üst caveası (oturma yerleri) yıkılmış, alt caveası ve diğer bölümlerinin taşları surlara taşınıp tamirlerde kullanılmış.
Bithynia Krallığı döneminde yapılan Roma Antik Tiyatrosu yapılan kısa süreli kazı çalışmalarının ardından kaderine terk edildi. Yaklaşık 20 bin seyirci kapasitesine sahip olan tiyatro, Bizans döneminde Latin istilası sırasında toplu mezar olarak kullanılmış. Yaklaşık 30 yıldır belirli aralıklarla sürdürülen kazı çalışmalarında bir sonuca ulaşılamayınca çalışmalar 2 yıl önce sonlandırıldı. Atıl haldeki bu yapıda, 2006 yılı içinde Kültür Bakanlığı’nın izniyle kurtarma kazısı şeklinde bir çalışma yapılmış. Restorasyon ve kurtarma kazısı bitirildiğinde ise TÜRSAB tarafından gerekli projeleri yapılacak olan ‘Roma Antik Tiyatrosu’nda bir türlü istenen çalışmalar -nedense- henüz yapılamadı.