aşağıdaki linke tıklayarak, ilginizi çekeceğine inandığım diğer videolarım için youtube kanalıma ulaşabilirsiniz.
Kalemim ve objektifimin, anlatmak ve dolayısıyla paylaşmak istediklerimi aktarmak üzere, gözlerim ve ellerimle buluştuğu; öykü, şiir ve fotoğraflarımla çıktığım bir yolculuk bu. Kimi zaman heyecanla dümenine sarıldığım kimi zaman da rotasını rüzgara bıraktığım günlerimden biriktirdiklerim her biri. Bazen; doğru ile yalanın, hayal ile gerçeğin birbirine sarıldığı sözlerim ve gördüklerimle karşınızdayım. Sevgilerimle... aTakan aTasoy
28 Aralık 2020 Pazartesi
FATMA GİRİK yıllar önce doldurduğu tek 45lik plağında yeralan şarkılardan biri olan KÖRDÜĞÜM ile sayfamızda
aşağıdaki linke tıklayarak, ilginizi çekeceğine inandığım diğer videolarım için youtube kanalıma ulaşabilirsiniz.
16 Aralık 2020 Çarşamba
İçinden boru geçen ağaç
Genellikle bu tip bir oluşumu fotoğraflarda görür ve hayret ederdim. bazen ormana terkedilmiş bir arabanın içinden çıkıp büyüyen, bazen bir kayanın yarığından filizlenerek hayata tutunan bir ağaç olurdu genelde bu görüntüler.
İlkkez gözlerimle gördüm Erenköy sokaklarında dolaşırken.
Yine aklıma geldi o sözüm;
"herşeye inat, bir yolunu bulur hayat"
Mevzu bahis kapadokya olunca, konu belli
Ne zaman kapadokya'yı tanıtan bir film ya da belgesel izlesem, dergi, gazete karıştırsam, çanak çömlek yapan ve gelen turistlerin saçlarını kesip biriktiren bir ağbi var ya hani mutlaka bilirsiniz, ondan başka esnaf yok basında.
Sanırsın birtek bu ağbi var esnaf olarak kapadokya'da.
Yerli / yabancı turistlerin aynı dükkanda aynı tezgahta çanak çömlek yapamama girişimleri bana bıkkınlık verdi.
Doğal oluşumlar ve yerleşim alanlarından başka bir yer, bu adamdan başka bir insan yok mu tanıtacak koca şehirde?
15 Aralık 2020 Salı
YOLUNU ŞAŞIRAN BÖCEK: PLANTHOPPER
YAĞMUR ORMANLARI NEREEE, İSTANBUL NERE?
2020 yılının Eylül ayında, İstanbul'un Kozyatağı ilçesinde sokakta olduğum birgün, bahçe duvarının üzerinde rastladığım garip bir böcek son derece şaşırmama neden olurken, kuyruk kısmında bulunan görkemli tüyleri aniden açıp cüssesini büyütmesi sonrasında olağanüstü zıplama özelliği ve bunu yaparken saliseler içerisinde olup bitmesi herşeyin, bir parça da olsa bu böcekten korkmama neden oldu.Bir süre izledim, fotoğraflarını ve videosunu çektim ve sonrasında bulduğum bahçenin çalıları arasına bıraktım, gitti.
bir çam iğnesi üzerinde yürüyebilecek kadar küçük canlıyı, sosyal medya üzerinden paylaşarak arkadaşlarıma sordum, internette arama yaptım ve sonuç çıkmadı. Sonrasında unuttum gitti. taa ki bugün bir arkadaşımın sayfasına pasladığı patlamış mısır görüntüsüne sahip minik böcek haberini görene kadar.
Meğer benim bulduğum ve sonrasında, bulduğum gibi komşunun bahçesine bıraktığım bu böcek, yağmur ormanlarında yaşayan planthopper familyasına ait yine adla adla anılan bir böcekmiş.
Bununla ilgili bir haber, geçmiş yıllarda bir internet sitesinde yeralmış. böcekle ilgili sınırlı bir bilgi yeralmış haberde. Yağmur ormanlarında yaşadığına ilişkin yaşam alanı bilgisi ise yine başka bir sayfada rastladığım ve benim yaşadığım semte yakın bir yerde bu böceğe rastladığını yazan kişinin yorumunu okuduktan sonra kesinliğini yitirdi.
Sizin anlayacağınız, planthopper adlı bu minik canlı aksi söylenene dek, İstanbul'a, hatta Kadıköy semtine has bir canlı türü olarak kalacak kafamda. :)
Yazımda yeralan video ve fotoğraflar benim yaptığım çekimler. İkinci videoda zıplama hızı ve benim telefonu elimden attığım korku anımı görebilirsiniz :) - Tezgahtaki Terapist (Atakan Atasoy)
Planthopper ile ilgili youtube kanalında yeralan yabancı bir videonun linkini de en altta bulabilirsiniz.
5 Ekim 2020 Pazartesi
KADIKÖY ANTİKA PAZARI
İstanbul sınırları içinde nezih ve güvenilir bir antika pazarı arayışında olanların müdavimi oldukları en önemli adres Şişli Bomonti'dir muhakkak. Bu yıl yakın tarihlerde ise bu adrese kardeş bir antika pazarı Kadıköy sınırlarında dahil oldu. Büyük çoğunluğunu aynı esnafın oluşturuyor olmasından dolayı kalite ve seçenek olarak da diğer pazarı aratmıyor olması ayrı bir keyif veriyor antika meraklılarına.
Her hafta Pazar günleri, Kadıköy Salı pazarının kurulduğu mekanda antikacılar pazarını gezmenizi şiddetle tavsiye ediyorum.


FOTOĞRAFLARLA KINALIADA
Yürüyüş yapamıyorum diyenler için notum ise çepeçevre adanın etrafını düzgün yollarından geçerek dolaşmak sadece 1 saatinizi alacaktır. Hiçbir şey aklınıza gelmiyorsa bile haftada bir yapacağınız yürüyüşler için bile kınalıada'yı tercih edebilirsiniz.

THE GARDEN SAPANCA - adresiyle müsemma güzel bir kaçış noktası
Şehirlerarası seyahatlerimde tercih ettiğim kaçış rotalarımdan biridir Sapanca. Çok sık olmasa da keyfim yerinde ise bir göl havası almak otobanı terkedip direksiyonu çevirdiğim güzel bir sahil şeridine sahip.
Yıllar önce ilk keşfettiğimde ise uluslararası bisiklet yarışlarına sahiplip yapması güzel bir tesadüf olmuştu bizim için. Sessiz ve sakin göl kıyısı boyunca yürüyüş yapmış, fotoğraflar çekmiştim. Gölün kenarında oturmak, deniz bisikletlerine ve küçük sandallara binip tur yapan ziyaretçileri o durgun suların üzerinde izlemek insanın ruhunu dinlendirmeye yetiyordu. Epey bir süre geçtikten sonra yaptığım ikinci ziyarette ise biraz daha kalabalık olmasından dolayı aynı alanda sahil yolunun üst kısmında ama yine gölü seyretmeye olanak kılan gözlemecilerden birinde oturmuş, sıcak gözlemelerimizi yerken yine aynı manzaradan keyif almıştık. Ekim 2020 tarihi havaların da epey bir sıcak seyrinden dolayı bizim aynı rotaya üçüncü ziyaretimiz oldu. Bukez bambaşka bir Sapanca ve bambaşka bir sahil şeridiyle karşılaştık.
Geçen yıllar takvimlerde gün gün ilerlerken, Sapanca takvimlerin aksine adım adım gerilemeye başlamış. O sakin göl kıyısından eser kalmazken yerli ziyaretçilerin yerlerini Arap halkından gruplar doldurmuş. Kültür karmaşası halen var ama ağırlık ne derseniz sanki eski, çok eski zamanların pazaryerlerinde ama başka bir doğu ülkesinde geziyor gibi hissetmemeniz mümkün değil. Sapanca'dan yaşayanları almışlar da mübadele ile başka bir topluluğu yerleştirmişlercesine yabancı bir şehir. Hediyelik eşya satan esnaf müşterileriyle arapça konuşuyor. Satılık villa ilanını görüp başınızı çevirdiğinizde, balkon duvarlarında arapça yazıların yeraldığı yeni binaları görüyorsunuz. Sohbet ettiğim bir esnaf şakayla karışık artık burada merhaba kelimesi tanınmıyor, merhaba dediğiniz kişi size selamün aleyküm demeniz gerektiğini hatırlatıyor dedi. Sözün özü Sapanca dışarıya kapalı bir havaya bürünmüş, kısacası Sapanca bitmiş, gitmiş, yerine başka bir şehir kurulmuş gibi.
Neyse ki bu kargaşanın içerisinde, gölün bir paralel üst sokaklarında halen kaçıp sığınabileceğiniz, ruhunuzu ve midenizi doyurabileceğiniz güzellikler de var. Bizim bu anlamda tercih ettiğimiz mekanın ismi "THE GARDEN sapanca" oldu. THE GARDEN, gölün yerli ve yabancı ziyaretçilere açık kıyı şeridinin hemen üst paralelinde
Arada bir rotadan çıkmanın hiçbir sakıncası yok. yeralan, diğerleri gibi yüksek bahçe duvarlarıyla kendini gizlemiş benzer doğa restaurantlarından biri. Fark arıyorsanız da hemen yanıbaşından geçen, the garden'a sınır çizerek göle ilerleyen güzel bir derenin kenarında kahvaltınızı etmek, yemeğinizi yemek, sohbetinizi etmek diyebiliriz. Mönüsü güzel olmakla birlikte arasına değişik ve farklı lezzetler de katmayı ihmal etmemişler. Çalışanlar nazik ve ilgili. Ortam sessiz. Bu sessizlik şehir kalabalığı ve trafik seslerinden arınmışlık olmakla birlikte yine de o denli sessiz değil. Ama bu rahatsız olabileceğiniz değil hatta huzuru bulabileceğiniz sesler demek. Masaların yanından akıp giden dere, ağaçların yapraklarından süzülürken ıslık çalan ılık rüzgar, rüzgara eşlik eden kuşların sesleri. İşte kapısından girdiğiniz andan itibaren THE GARDEN Sapanca'da kendini içinde bulacağınız ortam bu. Benden tavsiye.
Arada bir rotadan çıkmayı denemekte fayda var.
![]() |
manzara 4 mevsim ayrı güzellikte |

15 Nisan 2020 Çarşamba
OSMANLI SADRAZAMI SÖLÖZLÜ SİLAHDAR DAMAT ALİ PAŞA
OSMANLI SADRAZAMI SÖLÖZLÜ SİLAHDAR DAMAT ALİ PAŞA

Mora'nın yeniden fethedilmesi başarısından sonra Sadrazam Silahdar Damad Ali Paşa komutasındaki Türk ordusu kuzeye Avusturya'ya karşı ilerlemeye başladı. 5 Ağustos 1716'da sadrazamın serdarlığı altındaki Osmanlı ordusu Petrovaradin Muharebesi'nde Savoy Prensi Eugen komutanlığı altındaki Avusturya ordusuna yenildi ve Silahdar Damat Ali Paşa bu savaşta askerlerine cesaret vermek isteyip cephenin ön saflarına ilerleyince alnından vurularak hayatını kaybetti. Bu nedenle tarihlerde Şehit Ali Paşa adı ile anılır oldu.
Naaşı Belgrad'a getirilip orada Kaleiçi'nde yaptırılmış olan türbeye gömülmüştür.
Sadareti döneminde ilmiye sınıfında ıslahatlar yaptı, çocuk yaşta olanlara müderrislik unvanı verilmesini yasakladı. Mısır'a köle olarak getirilen zenci Habeşlerin gayrıinsani olan hadım edilmelerini kaldırdı. Zeamet müessesesinde reformlar yaptı.
Döneminde ayrıca, İzmir'e bir sabunhane, İznik'te doğduğu köyde ve Mora'da fethettiği Anapoli'de birer cami ve İstanbul'da bir kütüphane yaptırttı.
kaynaklar:
Danişmend, İsmail Hâmi, (1961) Osmanlı Devlet Erkâni, İstanbul:Türkiye Yayınevi.
Buz, Ayhan, (2009) Osmanlı Sadrazamları, İstanbul: Neden Kitap, ISBN978-975-254-278-5
wikipedia
DAMAT ALİ PAŞA İLE İLGİLİ ÖNEMLİ BİR BİBLİYOGRAFYA DA TÜRKİYE DİYANET VAKFI İSLAM ANSİKLOPEDİSİNDE YER BULMUŞTUR.
26 Mart 2020 Perşembe
AJDA PEKKAN'IN KOT GÖMLEĞİNİN SIRRI NE?
Sanatçı bu gömleğin uğuruna mı inanıyordu?
Bu gömleği çok mu seviyordu?
O yıllarda pek de bulunmayan, yurtdışından aldığı özel bir parça mı idi?
Tutumlu ya da cimrilik sonucu mu aynı gömleği 3 yıl basına poz verirken kullanmıştı?
Ya da özel birinden hatıra bir hediye miydi?
Bilgi, Şahan A. Sarıoğlu'ndan geldi.
1973 yılında Brut Jeans markasının o yıllarda gündemi oluşturan zımbalı kot gömleği (Aynı serinin zımbaları yerinde sarı kırmızı işlenmiş kır çiçekleri de olanı vardı..unisex bir model..!) o tarihlerde İngiltereye gidebilenler muhakkak almıştı bu gömlekten Londra / Oxford Caddesinde iki üç dükkanda bir mağazası bulunan firmadan..
11 Şubat 2020 Salı
İstanbul'un kayıp adası vordonisi.
Bilenlerin sayısının bilmeyenlerden az olduğu bu kayıp ada hakkında harika bilgiler var internette. Ben ilk gördüğümde deniz üzerinde yunus balıkları var zannettim. Günümüzde görünen kısmı o büyüklükte çünkü. Baktım hareket etmiyorlar.
İşte, 1010 yılında gerçekleşen depremle suya gömülen vordonisi adasının fotoğrafı. Bilgi için nette adını yazın yeter.
BİR GARİP BİENAL

OSURUKTAN TAYYARE
Büyükada'da İstanbul bienaline evsahipliği yapan mekanlardan birine girdik.
Asıl niyetim tarihi binayı fırsattan istifade ederek gezmekti. Binaya girilmiyor ama verandadaki heykelleri görebilirsiniz dediler. Heykel dedikleri de ortaokul elişi dersinde tutkal ve gazete kağıdı kullanarak yaptığımız kukla ve figürlerin devasa boyutta olanları. Hepsi acemice estetikten yoksun ve belli bir mesajı yok.
Etrafta entel dantel gezerek, anlamış gibi bakınan, zamanını boşa harcamaya gönüllü yığınla insan.
Mekanı terkederken aklımda eski bir söz; "osuruktan tayyare, selam söylen o yare!"
Ekranlarda yepyeni bir Çakma dizi:BABİL (çakma OZARK)
Altına senaryo ve hikaye bizim diye imza atmasalar hiç dert değil ama geçen sezonlarıyla en çok izlenenler listesinde birinci olan bir diziyi devşirince işler hiç de öyle olmuyor. Küçük oğlanın saç traşı, kadının saçının tarama şekli, halit'in hırkası göze batıyor OZARK'ı izleyince. Gelecek bölümlerde Halit Ergenç saadet zinciri kuracak, ozarkda ise kilisede konuşmalar yaparak din üzerinden paralar toplanıyor. Halit'in ilk bölümde para üzerine verdiği ders ise aşağıdaki fotoğraflarda ozarkın konusunu anlatmak için ilk bölümde geçen konuşmayla aynen örtüşüyor. Yapın. Yapın ama en azından biz yaptık diye hava atmayın.
instagramda rengarenk bir sayfa: @bohostylebeauty
BEREKETLİ TOPRAKLARDA ZEYTİN HASATININ ÖYKÜSÜ
"Zeytin gözlüm, sana meylim nedendir?" SOFRALARIMIZIN SİYAH İNCİSİ Yazı ve Fotoğraflar : Atakan ATASOY Fonda bir ressamın ...
-001.jpg)
-
Türkiye’nin gezilebilen en büyük alana sahip damlataş mağarası - GÖKGÖL Yazı: Atakan Atasoy Zonguldak-Ankara karayolunun üçüncü kil...
-
İstanbul'dan hareketle Yalova üzerinden gelinen Bursa yolu üzerindeki Orhangazi'ye bağlı köylerden biri olan Keramet Köyünde yer...