8 Şubat 2016 Pazartesi

BİR MEMLEKET MESELESİ OLARAK RİO !

Farkında mısınız eskiden cannes film festivali başladığında gazetelerde bir yarış başlardı en çıplak en güzel hatun fotoğrafını kim bulup basacak sayfalarına diye. Bizler de bu hatun fotoğraflarını merakla bekler, kültürümüzün eksik parçasını tamamlardık. Merakla beklediklerimiz arasında bir de Rio Karnavalı vardı. Daha doğrusu Rio'nun sambacı kızlarının ışık hızıyla yarışır bir ritmle salladıkları geniş kalçalarının ekranda saniyelerle, gazetelerde 1-2 kareyle sınırlı görüntüleriydi beklenen. Karnavalın fonunda da herkesin deliler gibi eğlendiği, içtiği, seviştiğiydi gıpta edilen. O görüntüleri izleyip o fotğraflara bakıp da aramızda "Ulen millet ne eğleniyo be" demedim diyen yalan söyler. Rio karnavalı şu günlerde yine başladı ve haliyle basınımızın da bu şenliğe satırları arasında yer vermesi gerekti. Yok saymak olmaz elbet. Olmaz da nasıl verilecek bu karnaval.
Hele ki camianın üzerinde onca "kem göz" dikilmiş, "yan basmasını" beklerken. Hal böyle iken, her yıl olduğu gibi bu yıl da sağolsunlar bizleri Rio Karnavalı'ndan haberdar etmeyi ihmal etmedi sevgili basınımız ve televizyonun "bazı" haber kanalları. Ancak o da ne! alışılagelmiş karnaval görüntülerinde yer alan

samba yapan insanlar, o meşhur sambacı kızlar ve erkekler, birbirinden çılgın kıyafetler, kameraya çığlık atanlar, gülenler, öpenler, öpüşenler.. hiç ama hiçbiri, hiçbir kanalda görünmediler. Gösteril(e)mediler. hani medyayı yandaş ve karşı olan diye ayırıyoruz ya zaman zaman, sadece ama sadece bu karnavalın veriliş haberi dahi aslında öyle bir ayrımın olmadığını dikkatli gözlere göstermiş oldu. o ya da bu kanal demeden neredeyse haberi veren tüm kanallarda değil açık kıyafetleriyle çılgınca dans edenler, dans eden tek bir insan görüntüsü dahi verilmedi. boğazına kadar kapalı kıyafetleri giyen gruplar görüntüler içinden özenle seçilmiş, mankenlere taş çıkartan güzel ve yakışıklı dansçılardan tek bir kare görüntü alınmamış, karnavalın özünü oluşturan dans ve çıplaklık yok sayılarak haberler yapılmış ve sunulmuş oldu.
Yıl 2016. Saatler ilerlerken, bizlerin aksi yöne gittiğimizin göstergesi oldu bu yıl rio karnavalı haberleri. Acı olan ve gözardı edilense gizliden gizliye uygulanan koca bir sansür oldu. dizilerdeki oyuncuların elindeki şarap kadehini bile gösteren ama blurlayarak ekrana yansıtanlar, bu görüntüleri blurlayarak dahi vermenin kulaklarının çekilmesi ihtimaline karşılık bir önlem almış oldular kendilerince.
Mesele Brazilya'da bir karnavalda dans eden sambacı kızın kalçalarını görmek ya da görememek değil.
Mesele; basının topyekün bizi nereden alıp nereye götürdüğünde.
Mesele; basının bu topluma ne verdiğinde, neyi verdiğinde. ve asıl mesele bizden aldıklarında.
Peki ne olabilir bizden aldığı?
Halen yanıtlayamıyorsanız eğer, işte basınımızın yaptığı budur. - Atakan Atasoy


Hiç yorum yok:

BEREKETLİ TOPRAKLARDA ZEYTİN HASATININ ÖYKÜSÜ

"Zeytin gözlüm, sana meylim nedendir?" SOFRALARIMIZIN SİYAH İNCİSİ Yazı ve Fotoğraflar : Atakan ATASOY Fonda bir ressamın ...