11 Mart 2017 Cumartesi

İSTANBUL KIRMIZISI




Yönetmenin kendine, oyuncuların yönetmene olan aşırı güveni filme olumsuz yansımış. 

Oyunculuk iyi, görüntüler beklentiyi karşılamıyor. Filmin genelinde kamera oyunculara odaklı ve İstanbul flu bir silüet sadece. Plato boğaz ve galata. 

Filmin ikinci yarısında izleyeni aptallaştıran bir atlama var. Sanki filmin bir bölümü yanmış, kaybolmuş ya da uyuyakaldınız da bir bölümü kaçırdınız gibi oluyor. Çok büyük bir hata. 

Favori oyuncum anne karakterine hayat veren Çiğdem Selışık Onat.
Giriş, gelişme ve sonuç birbirinden tamamen farklı. Üç hatta dört filmden amatörce kolaj yapılmış gibi. 

İzleyici skoru hedefine ve kaygısına yönelik ticari unsurlar çok fazla. Bayrak görünen tek bir sahne yokken bolca türbanlı figürasyon kullanması düşündürücü. 

Dialoglar aşırı tiyatral ve doğallıktan uzak. Bu konuda bayrak Serra Yılmaz'da. İngiliz edebiyatından uyarlama tonlamalar hakim. 

Baş karakterlerin gay oluşunun senaryoya hiç bir katkısı yok. Mehmet günsür'ün rolünü fahriye evcen bile oynasa senaryoda hiçbir değişiklik olmazdı. 

Sonuna kadar acaba ne olacak diye beklerseniz, bonus olarak bir anlığına Halit ergenç'in poposunu görme ihtimaliniz bile var. Ama beklediğiniz bir son yok. 

Yönetmenin kendine, oyuncuların yönetmene olan aşırı güveni filme olumsuz yansımış. 
Favori oyuncum bazen sadece bakışlarıyla da oynayabilen, anne karakterine hayat veren Çiğdem Selışık Onat.


Hiç yorum yok:

BEREKETLİ TOPRAKLARDA ZEYTİN HASATININ ÖYKÜSÜ

"Zeytin gözlüm, sana meylim nedendir?" SOFRALARIMIZIN SİYAH İNCİSİ Yazı ve Fotoğraflar : Atakan ATASOY Fonda bir ressamın ...