çağatay ulusoy ve salih bademci'nin başrolünde olduğu 7 bölümlük netflix dizisi TERZİ dizisini ha birşey oldu ha birşey olacak umuduyla 2 günde bitirdik çok şükür. şükrediyorum ki devamı yok. ekran karşısına kurulduğunuz birinci bölümün ilk sahnesinde uluslararası çapta bir organizasyon şıklığıyla sizi yakalayan defile sahnesi keyfinizi yerine getiriyor ve sonrasında olacaklar için sabırsızlanıyorsunuz. ancak daha ilk bölümün ortalarında başlayan ve son bölüme kadar devam eden tek bir hikaye, çağatayın evi, çağatayın işyeri, salihin evi, salihin işyeri dışında -tekne sahnesi hariç- başka bir mekanın kullanılmadığı dizide ilk bölümü çeken yönetmen ölmüş, yazan senarist işi bırakmış gibi bambaşka bir dünyaya uzanıyor. aynı hikayeyi bir köyde çekip ağanın oğlunun sevgilisi seyisin oğluna kaçmış şeklinde defalarca izlemişsinizdir oysa. yani ilk bölümdeki o gösterişli açılış kurtarmak bir yana hayal kırıklığına sebep olmuş dizide.
bunun yanısıra dizi hangi zamanda çekilmiş o da belli değil. yabancı mankenler var çılgın ev partisi var, tutucu aileler var. ama başroldeki ekipten hariç yan roller yok. yan hikayeler yok. aynı yemeği ısıtıp ısıtıp hatta soğumasına izin vermeden yiyip duruyorsunuz sanki sofrada. öyle yoktan bir dizi. salih bademciyi kim giydirdi ise umarım bununla gurur duymuyordur. oyuncu dizi boyunca "Rum Asıllı İstanbul doğumlu Elton John" havalarında gezinip duruyor fraktan bozma hippi yılları desenli ceketleriyle. abukluk desen had safhada. saçları kırlaşmış haylaz oğlan rolündeki bademci bir bölümde şirket patronu babasının masasına çıkıp koltuğuna işiyor ve babası bu durumu anneye dert yanıp şikayet ediyor. Gerçek hayatta olsa bi tarafını kesip ağzına sokardı o baba.
emeği geçenlere gelince; onların hükmü yok. son dönem her dizide yırtık perdeden çıkar gibi çıkan ünlü psikolog yazar hanımın adı var desek sanırım yeterli olur. her işi gibi bu dizide de kapalı kapılar ardında yaşanan sapkınlıklar terzide de eksik kalmamış. bir çocuk zekasına sahip, konuşamayan, tek başına giyinemeyen, elini ayağını doğru dürüst kullanamayan bir erkek karakter var ki herşeye rağmen bakıcısına hallenip çocuk sahibi olabiliyor. beraber uyuyalım diye koynuna girip halleniyor. yine bu zat'ın her dizisinde olduğu gibi yürürken yere bakmayan, insana acımayan, yüzü gülmeyen ve ifadesi dizi boyunca değişmeyen bir aile reisi Terzide de var maalesef. bıktıysanız bu tarz dizilerden hiç ekran karşısına geçip vaktinizi öldürmeyin. başrolünde çağatay ulusoy olmasa video kasetlere kaydedilmiş, köy kahvehanelerinde amcaların izlediği 70ler yeşilçamından bir farkı yok ne yazıkki.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder